Danimarka Hakkında

Danimarka küresel hayat kalitesi araştırmalarında elde ettiği en yüksekteki sırasını sağlamlaştırmışa benziyor. Etrafa bir baktığınızda bunun nedenini anlamanız zor olmayacak.

Danimarkalı Estetiği

Danimarka’da komşularınınki kadar doğal görkem olmayabilir, fakat sık sık kuzey ışıklarıyla dolan doğası abartısız, saf ve basittir. Böyle manzaralar moda, yemek, mimari, mobilya ve sanat yoluyla Danimarka tasarım felsefesinde yansıtılmaktadır. Güzellik değil, şekil sadeliği ve fonksiyon ilk önce gelir. Uzun ve kumlu plajlarında, gölün yanında, bir Rönesans kalesine hayranlıkla bakarken, Bornholm’ün bisiklet şeritlerinde veya “hygge” sanatını mükemmelleştiren mum ışı cafelerinde kendine özgü Danimarka sevimliliğine şahit olacağınız anlar bulacaksınız.

Tarih ve Etkisi

Danimarka’nın dünya tarafından ilk kez tanınması bin yıldan daha uzun bir süre önce Danimarkalı Vikinglerin denizleri aşıp Avrupa’yı yağmalamasıyla gerçekleşti. Olaylar nasıl değişti? Danimarka sivil toplumu örnek alarak küresel hayal gücünü elde ediyor ve birçok cephede kendinden büyüklerle mücadele edebiliyor: ilerlemiş siyaset, şehir planlama, sürdürülebilirlik, tasarım, mimarlık. Kentsel dönüşüm kültürü, yeni kuzey aşçılık hareketi ve bağımlılık yapıcı TV dizileri gibi dünyanın yeni gözdeleri taze olarak Danimarka’dan ithal ediliyor.

Mutluluk ve Hygge

Ülkenin en eski edebi mirasından güzel ders kitaplarına kadar dünyada “peri masallarının” serbestçe kullanılabildiği bir ülkenin var olması insanın içini ısıtıyor. Özet olarak, Danimarka işini doğru yapıyor. Eski moda cazibe açıkca ileri görüşlü tasarıma ve sosyal gelişmelere kucak açıyor ve böylelikle zirveye çıkarak hem en yaşanabilir hem de en mutlu ülke sıfatını kazanıyor. En değer verilen, başka dile çevrilemez ve eşsiz bir şekilde, yerel halkın paha biçilemez mutluluğuna derin etkisi olan Danimarka davranışı “hygge”yi bulmak için çok fazla araştırma yapmak zorunda kalmayacaksınız. Hygge Danimarka’da sosyal mutluluğun zirvesidir: samimiyet, dostluk ve hoşnutluk hissi.

Neden Danimarka’yı Seviyorum

Carolyn Bain, Yazar

Değişim öğrencisi olarak orada bir yıl yaşamam benim ilk Danimarka maceramdı. Gençliğimde Danimarka ile ilgili sevdiğim şeyler, hamur işleri, mobilya tasarımı ve uzun yaz geceleriydi. O günlerde Danimarka’nın eşitlikçiliğine yönelik olgun bir minnettarlıkla zenginleşmiş, aynı hırslarla geri döndüm. Orada şehirlerin arabalara değil, insanlara ait olduğuna ve hiç bitmeyecek hygge arayışına inanılır. Yerel halkın gözünde hygge her şeyin, aynı zamanda mimari, manzara ve iç tasarımın da kolay olmasına yardımcı oluyor. Gizlice, çoğu şehrin Kopenhag gibi büyümek istediğini düşünüyorum. Eğer öyle değilse, öyle olmalı.

Hayatın Kalitesi

Bazı ülkeler “olan” ve “olmayan” arasındaki açığın sürekli büyümesinden dolayı fark edilebilir iken, Danimarka’da “yeteri kadar olan”lar vardır ve zengin ile fakir arasındaki fark açıkça çok nadir görülür. Bu eşitçi ruh her şeye kolayca ulaşabilmek için sanatların, mimarinin, yemenin ve eğlencenin en iyisine izin vermektedir. Aslında, Danimarka için en iyi slogan “kapsayıcı” olmalı. Çünkü herkes iyi karşılanıyor ve genç, yaşlı, kadın, erkek herkes birbirinin ihtiyacını karşılıyor, şehirler sıkışık ve kullanıcı-dostu, altyapı temiz ve modern ve yolculuk ise dondurucudur.

Odense passagens aéreas

Odense